Halil Cibran – Meczup

meczup
meczup

Herkese merhabalar.

Çok güzel, akıcı ve akılda kalıcı bir kitap bitirdim. İki saatlik kısa bir sürede hafızamda yer edinen bir kitap oldu meczup.

Halil Cibran‘ın gençlik döneminde yazdığı Meczup’ta, “normal” bir insanın toplumda işleyebilmesi için, insanın benliğini çürüten ve bu benliği kolektif bir amaç uğruna tekrar tanımlayan bir dünyada kimliğini idame ettirebilmesi için birtakım maskelere bürünmesi gerektiği ele alınır.

Kişinin maskesinden arınması, düşünmesi, konuşması ve kendi olabilmesi, toplumun gözünde onu meczup kılar.

Cibran, bu maskelerden kurtulan, özbenliğine karşı dürüst olan ve hakikatin peşinden koşan bir insanın özgür olduğunu dile getirir; fakat bunun da bir bedeli vardır; bu bedel de yalnızlıktır.

Kitaptan altını çizdiğim alıntılar ✏️

-Hayatımda ilk defa güneş yüzümü öpüyor ve ruhum güneşin aşkıyla tutuşuyordu, geri istemiyordum maskelerimi.

-Yenilgim, yalnızlığım ve ıssızlığım;

Benim için binlerce galibiyetten daha değerlisin. Dünyanın bütün ihtişamından daha tatlı gelirsin kalbime.

-Yenilgim, kendimi tanımam ve isyankârlığım,

seninle anlarım, hâlâ genç ve atik olduğumu

ve solmuş defne yapraklarının tuzağına düşmemem gerektiğini.

-Yüzleri bilirim, zira kendi gözlerimin ördüğü ve altında saklanan gerçekleri gösteren bir dokudan bakarım onlara.

Ebru Bektaşoğlu

Yorum Gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version