Yavaşla ve Dönüştür

Günümüzde küresel ısınma ve hızlı tüketim alışkanlıklarımız, doğal kaynaklarımızı her geçen gün tehdit etmektedir. Doğal kaynaklarımızı tehdit eden hızlı tüketim alışkanlıklarımızdan biri de alışveriş çılgınlığı. Hiç giymediğimiz, birkaç kez giydiğimiz ya da etiketi bile üzerinde olan kıyafetlerle dolup taştı gardıroplarımız.

Tüketim kültürü hızla yayılırken, daha sağlıklı bir çevrede yaşayabilmemiz adına bize, doğal olana yönelmeyi, yavaşlamayı, dönüşümü ve değişimi öğütleyen bir akım var; sürdürülebilir moda. Tekstil sektöründeki aşırı tüketim, enerjinin ve suyun tüketimindeki artış, sağlığımıza ve geleceğimize zarar vermektedir. Hem kendimizle hem de tekstil sektörünün gerçekleriyle yüzleşmemizin vakti geldi de geçiyor. Örneğin; alışveriş çılgınlığı nedeniyle her yıl 40 kilo kıyafeti çöpe atıyoruz. Ham maddeleri tekstil ürünlerine dönüştürmek için 8 binden fazla kimyasal madde kullanılıyor. Kullanılan böcek ve tarım ilaçlarının %25’i organik olmayan pamuk üretimi için harcanıyor. Gelelim, bazı kıyafetlerin üretimine. Örneğin; bir tişört üretiminde 2720 litre su kullanılıyor. Jean pantolon üretiminde ise sadece yıkama için bir ton ürün başına 70 ton su gerekiyor. Bu gerçekleri göz önünde bulunduracak olursak, gelecekte doğal kaynaklarımızın içinde bulunacağı durumu görmemiz çok da zor olmasa gerek.

Bugün dünyada pek çok insan daha sade bir yaşamı benimsemek ve yaşam standartlarını iyileştirmek amacıyla minimalizmden ilham almaktadır. 🌎 Bununla beraber sürdürülebilir modaya da destek olmaktadır. Çünkü teknolojiyle birlikte kolaylaşan hayatımızda artan ihtiyaçlarımızla beraber satın aldığımız ürün ve kıyafetler üzerimizde psikolojik bir yük ve fazlalık hissi oluşturmaktadır. Bu da bizim, hayallerimize ve hedeflerimize odaklanmamızı engellemektedir. Her gün ‘’Bugün ne giysem?’’ diye düşünmenin zamanımızı aldığı su götürmez bir gerçektir. Dünyadaki başarılı insanlara bakalım. Örneğin; Steve Jobs. Onu görmeye alışkın olduğumuz kıyafetlerini gözünüzün önüne getirin. Steve Jobs, bir insanın yalnızca birkaç kıyafetle yaşamını sürdürebileceği konusunda başarılı bir örnek. Steve Jobs’ın yanı sıra New York’ta yaşayan ve aynı kıyafetlerle işe giden başarılı sanat yönetmeni Matilda Kahl’ı da bu konuda örnek olarak gösterebiliriz.

Modanın yeni siyahı sürdürülebilir modaya destek olmak, doğal kaynaklarımızın korunmasına yardımcı olmak amacıyla hepimize büyük görevler düşmektedir. Asla ‘ben tek başıma ne yapabilirim ki?’ dememek gerek. Çünkü birlikte başka bir dünya mümkün. Bu doğrultuda, giymediğimiz kıyafetlerimizi çöpe atmak yerine ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilir, ikinci el kıyafetler satan platformlara gönderebiliriz. Eski kıyafetlerimizi yaratıcı fikirlerle yeniden tasarlayabilir, üzerinde yırtık, sökük, delik ya da herhangi bir fonksiyonel bozukluk varsa terziye gidip tamir ettirebiliriz.

Daha huzurlu, mutlu ve sade bir yaşam istiyorsak, hayatımızdaki fazlalıklardan arınmalı; giymediklerimizi, kullanmadıklarımızı başkalarıyla paylaşmalı veyahut bağışlamalıyız. Unutmayın; paylaştığınız sizindir, biriktirdiğiniz değil. 💚

Ebru Bektaşoğlu