Kitap Yorumu: Honoré de Balzac – Otuzunda Kadın
Yeni haftadan herkese merhabalar.
Geçtiğimiz günlerde, Balzac‘ın, Otuzunda Kadın adlı romanını bitirdim.
Bugün bu blog postta, kitapla ilgili yorumlarımı sizinle paylaşacağım.
Fotoğrafa; yıldız şeklinde çiçek açarak, bize şaşkınlıkla beraber mutluluk veren kaktüsümüzü de koymak istedim.
Şunun mucizevi güzelliğine, deseninin kusursuzluğuna bakar mısınız arkadaşlar. Gerçekten sevmelere doyamıyorum.
Otuza iki ay kala mıdır bilmem, nedense uzun zamandır kitaplığımda duran bu romanı merak edip okudum.
Kitapta Julie adında bir karakter var ve otuz yaşında, yumuşak, alçak gönüllü, ince ruhlu bir kadın.
Kendisiyle zıt karakterde bir adamı seviyor fakat babası, kızının acı çekmesini istemediği için sevdiği adamla evlenmesini onaylamıyor. Sonrasında olaylar gelişiyor.
Balzac bu romanında; dönemin kadın-erkek ilişkilerini, detaycı bir üslupla ele alıyor.
Karakterlerin ruh hallerini, başarılı bir şekilde okuyucuya aktarıyor.
Otuzunda Kadın; aşk, nefret ve intikamla örülü bir kadının hikâyesi. Bu kitabı muhakkak okuyun.
Kitaptan altını çizdiğim alıntılar:
-Bütün kadınlar inceliğini, boşu boşuna durumu yönetmeye, işleri düzeltmeye harcıyordu. Ötekiyse, oralı bile değildi.
-Aşktan doğmuş bir çocuk…
-Neye yaramıştı gençliğinin o güzel utangaçlıkları, bastırılmış zevkleri, toplum uğruna kendinden vazgeçmeler?
-Julie, başkalarına karşı yumuşak ama kendine karşı demirden olan bu ruha, sözünü hiç geçiremiyordu.
Otuzunda Kadın; son zamanlarda en çok etkilendiğim roman oldu. Film gibiydi adeta.
Sıradaki kitabım; Turgenyev – Babalar ve Oğullar. Kitabı bitirdiğimde yine burada yorumlarımı paylaşıyor olacağım.
Görüşmek dileğiyle, kendinize çok iyi bakın.
Facebook Yorumları