Deneyim,  Kişisel Gelişim

Kitap İnceleme: Stefan Zweig Yakıcı Sır – Amok Koşucusu

Herkese yeni bir kitap inceleme yazısından merhabalar.

Geçtiğimiz günlerde, Stefan Zweig’in, “Yakıcı Sır” ile “Amok Koşucusu” adlı romanlarını bitirdim.

Bugün bu blog postta, bu iki kitapla ilgili yorumlarımı sizinle paylaşacağım.

Yakıcı Sır: Bu kitap, annesine ulaşmak için kullanılan bir çocuğun hikâyesi.

Kitapta; kendine aşırı güvenen, flörte her zaman açık, narsist ve çapkın bir baron karakteri var.

Kendisine av olarak seçtiği kadını elde etmek için onun on iki yaşındaki oğluyla dostluk kurmaya başlıyor.

Kadın, baronun oyununa gelse de, oğlu aslında baronun ne kadar kurnaz olduğunu -annesi ona bir türlü inanmasa da- anlatmaya çalışıyor. 

Çocukların dünyası, yetişkinlerin dünyasından daha berraktır, çocuklar masumdur ve onlar kimi zaman, bizim göremediklerimizi görür.

Bu kitabı okumanızı mutlaka tavsiye ediyorum.

Kitaptan sevdiğim alıntılar:

-Şüpheden başka hiçbir şey zekayı keskinleştiremez.

-Suskunluğu neşelerini asit gibi deliyordu.

-Birine yalan söyleyen herkese yalan söyler.

Amok Koşucusu: Amok; Malezyalılara özgü bir nevi sarhoşluk, bir tür cinnet hali anlamına geliyor.

Kitapta; yardıma ihtiyacı olan bir insana el uzatmanın vicdani yükümlülüğüyle kendi karmaşık duyguları arasında kalan bir doktorun hikâyesi anlatılıyor.

Bu kitabı, çok keyifle okuduğumu söyleyemeyeceğim, konusunu sevmedim ama yazarın detaycı üslubu, yine beni kendine çekmeyi başardı. 

Kitaptan sevdiğim alıntılar:

Güvenmenin koşulu dürüstlüktür, mutlak bir dürüstlük.

-Hayatımda hiç bu kadar güçlü olmamıştım, bir daha da kolay kolay olamam zaten. İnsan her şeyini kaybederse, elindeki son şeyi kaybetmemek için umarsızca mücadele eder.

Ebru Bektaşoğlu

 
 
 
       

Facebook Yorumları

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir