
İkigai Nedir?
Yeni bir yazıdan daha herkese merhaba. Bugünkü yazımın konusu; ikigai kavramı. İkigai kavramı ve bu kavramın sunduğu hayat tarzı o kadar sevildi ki ikigai kitabı çok satan kitaplar listesine girdi. Bu yazıda sizin için ikigai kavramını ele aldım.

Şöyle bir düşünün; her sabah uyandığınızda güne daha zinde başlama nedeniniz ne olabilir? Ailenize iyi bir gelecek sunmak mı, mesleğinizde başarılı olmak mı ya da hobileriniz mi? Hayata sıkıca tutunmanızı sağlayan nedir ya da kısaca yaşamınızın amacı nedir? Bu soruların yanıtını net bir şekilde verebildiğinizde ikigai’nizi de bulmuş olacaksınız. Örneğin; benim ikigai’m yazmak. Her sabah erkenden uyanıp işe gitmemi ve geçimimi sürdürmemi sağlayan tutkum; yazmaktır. Hatta bu bloğu açma sebebim bile yazmaya olan tutkum ve bağlılığımdır.

İkigai; uluslararası çok satan bir rehber, bir başucu kitabı adeta. Kitabı okudukça ilham alabilir, kendi ikigai’nizi rahatlıkla keşfedebilirsiniz. Kitapta yaşam felsefeniz haline getireceğiniz, altını çizeceğiniz, kulağınıza küpe yapabileceğiniz çokça söz bulunuyor. Motivasyon dolu bu kitapta; uzun ve mutlu yaşamaya dair kuralları bulabilirsiniz.

Japonca’da emeklilik kelimesi yerine ikigai kelimesinin kullanıldığını biliyor muydunuz? İkigai kitabında, Japonların özellikle Okinawa takımadalarındaki insanların dünya ortalamasının üzerinde, nasıl 100 yaşından fazla yaşadıkları anlatılıyor.

Kitapta bir miktar kaygının yararlı olduğu belirtilse de stres oluşturan her şeyden uzak durmamız gerektiği vurgulanıyor. Fazla yemek, fazla kıyafet, fazla eşya vb. Hepsi kafamızı kurcalayan, bizi kaygılandıran ve hayat gayemize odaklanmamızı zorlaştıran etkenler. Bu nedenle, az çoktur sözünden de hareketle; doyacak kadar yemeyi, tarzımıza ve bedenimize uygun kıyafetler seçmeyi, fazla eşya içinde boğulmamayı öğrenmeli, sadeleşmeli, ikigai’mize odaklanmayı unutmamalıyız.

Kitapta hoşuma giden ve kulağıma küpe olsun diye seçtiğim birkaç alıntıyı da sizinle paylaşmak isterim:
“Yedi kez düş, sekiz kez kalk.” (Japon Atasözü)
“Yaşamdaki mutluluğun ana şartları: Yapacak bir şey, sevecek biri ve umut edecek bir şey.”
“Japonca öğrenmeye başlayan birinin ilk öğrendiği kelimelerden biri ganbaru’dur, yani ‘sonuna kadar direnmek’ ya da ‘kişinin elinden gelenin en iyisini yaparak dik durması’ anlamına gelir.”
“Sana anlamlı gelen şeylere bağlı kal. Bu, hayatı dolu dolu yaşatır. Değer verdiğin şeylerden kopma, onlarla hep yan yana ol.”
“Yeni bilgilerle karşılaşan beyin yeni bağlantılar yaratır ve canlanır. Kendinizi rahat hissettiğiniz bölgenin dışına çıkmak kaygı verse de kendinizi değişime açmak çok önemlidir.”
“Geçmişten pişmanlık duymayı, gelecekten korkmayı bırakın. Sahip olduğunuz tek şey bugün. Tadını çıkarın. Hatırlamaya değer kılın.”
“Duygularınızı kabul edin. Obsesif düşüncelerimiz varsa onları kontrol etmeye ya da onlardan kurtulmaya çalışmamalıyız. Aksi halde daha yoğun gelirler.”
“Yemeğin ardından ufacık bir ısırık alırken, “Yiyerek daha uzun yaşayamazsın.” dedi. “İşin sırrı gülümsemek ve iyi zaman geçirmektir.”
“Duygular konusunda varlıklı ve cömert olmak en iyisidir. Olumsuz düşünceleri bırakmak gerek. Çünkü direğe bağlanan bir eşek kendini kurtarmak için direğin etrafında dönüp durunca direğe daha yapışık, hareket edemez halde kalır. Aynı şey kendi korkularından ve rahatsızlıklarından kurtulmaya çalışıp acılarına daha fazla saplanan obsesif düşünme biçimine sahip insanlar için de geçerlidir.”
“Tıpkı korkulan şeyin başa gelmesi gibi bir arzuya gösterilen aşırı ilgi de (ya da ”aşırı niyetlenmek”) arzunun gerçeklemesini engelleyebilir.”
“Tanrım, değiştiremeyeceğim şeyleri sükûnetle kabul etme lütfunu bahşet, değiştirmem gereken şeyleri değiştirmek için cesaret ve ikisi arasındaki ayrımı yapabilmek için bilgelik ver.”
“Sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmek için hoşlandığın her şeyden az az ye, erken yat, erken kalk ve sonra çık yürüyüşe. Her günü sükûnetle yaşa ve keyfini çıkar yolculuğunun. Sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmek için iyi geçinelim arkadaşlarımızla. İlkbahar, yaz, sonbahar, kış her mevsimin mutlulukla çıkartın tadını. Parmaklarınızın ne kadar yaşlandığına takılmamak işin sırrı. Onları çalıştırmaya devam ettirirsen, kutlarsın yüzüncü yılını.”
“Meditasyonun bize sağlayacağı şey, zihnimizden hızla geçirdiklerimiz hakkında endişelenmemektir.”
Konsantre olmanın 3 koşulu:
1- Yapacağınız şeyi bilmek
2- Bunu nasıl yapacağınızı bilmek
3- Dikkat dağıtıcılardan uzak durmak.

Benim ikigai kitabından kendime rehber edindiğim sözler bunlardı. Siz bu kitabı okuduysanız yorum kısmında ya da sosyal medya sayfalarımdan benimle mutlaka paylaşmayı unutmayın. Ayrıca sizin ikigai’niz nedir, mutlaka cevaplarınızı bekliyorum. 💙 Bir sonraki yazımda görüşmek üzere kendinize hep iyi bakın.


Facebook Yorumları