Bir Delinin Hatıra Defteri Kitap Yorumu
Rus edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Gogol “Bir Delinin Hatıra Defteri’nde” âşık olduğu kızın bir aristokrat ile evleneceğini öğrendiğinde hayatla bağlantısı kopma noktasına gelen bir adamın deliliğe teslim oluşunu anlatır.
Sınıf ayrımının toplumu ezen baskısını ele alırken, bir yandan da hayatta kendine bir yer bulmaya çalışan insanın umutsuz arayışını ortaya koyar.
Altını çizdiklerim
“Köpeklerin insanlardan çok daha akıllı olduklarından epeydir kuşkulanıyordum; hatta konuştuklarından emindim ama onlarda garip bir inatçılık da var. Bir de son derece siyasidirler; her şeyi, insanın attığı her adımı fark ederler.”
“Bana göre, düşünceleri, duyguları ve izlenimleri başkalarıyla paylaşmak dünyadaki en büyük mutluluklardan biridir.”
“İnsan istiyorum! İnsan görmek istiyorum; ruhumu besleyecek, ona zevk verecek gıda istiyorum.”
“Kendimden geçmiş gibiydim. Aşkın ikinci hayat olduğunu yazan yazar çok doğru söylemiş.”
”Tiyatroya gitmeyi seviyorum. Ne zaman cebim üç kuruş görse tiyatroya gitmeden duramıyorum.”
”Kalbim sanki bir şey bekliyormuş gibi çarpıp duruyor.”
”Ne de olsa cahil. Onlarla ulvi konularda konuşamazsın.”
”Uzaklara, çok uzaklara, hiçbir şeyin, hiçbir şeyin görünmediği yerlere…”
2 Yorum
Abdullah
Benim okuduğum kitabın içerisinde bu hikayenin yanında palto ve burun hikayeleri de vardı. En çok paltodan etkilensem de bu hikayeyi de çok beğenmiştim. bizdeki davul bile dengi dengine çalar atasözünün hikayeleşmiş hali gibiydi. farkında olmasak da aslında her toplumda yumuşatılmış bir kart sistemi var. ve bunu kabullenemeyen bireyleri çok zor bir psikolojik savaş bekliyor.
Zaten ince bir kitap ve herkes okumalı bence…
Ebru Bektaşoğlu
Yorumunuz için teşekkür ederim Abdullah Bey, size kesinlikle katılıyorum. Günümüzde güçlünün zayıfı ezmeye çalışmadığı bir toplum göremiyorum maalesef. Bu konuda para ve makam sahibi olmak insan ilişkilerini belirleyen önemli unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
Sevgilerimle…